Tango Hakkında
Tango, Arjantin – Buenos Aires kaynaklı bir danstır. Dansla ilgili tüm müzik tarzları da bu adla anılmaktadır. Tango, ilk zamanlar sadece Arjantin kökenli bu dansı anlatmak için kullanıldıysa da, günümüzde tangonun Arjantin Tango, Salon Tangosu (Amerikan ve Uluslararası), Fin Tangosu gibi bir çok değişik çeşitleri doğmuştur. Yine de sadece tango denildiğinde genellikle “Arjantin Tango”‘dan anlaşılmalıdır.
Tango kaynağını Buenos Aires’ta yaşayan Afrika kökenli topluluktan alır ve eski Afrika dans figürlerinden beslenir. Tango gelişimi süresince bölgede bulunan bir çok göçmen kültürden etkilenir. Bu yüzden tango bazen “Arjantin’deki göçmenlerin müziği” olarak adlandırılır.
“Tango” kelimesinin kaynağı hakkında bir takım teoriler vardır. Bunlardan son yıllarda en popüler olanı bu ismin bölgede yaşayan Afrika kökenli topluluktan geldiğidir. Bu topluluk, davul tanrılarının ismi ile davul’un İspanyolcası’nı (tambor) karıştırarak “Tango” kelimesini yaratmışlardır.
Tango dans olarak 19. yüzyıl’ın sonlarına doğru Buenos Aires ve Montevideo (Uruguay’ın başkenti) dolaylarında başladı. Tango kelimesi dans ile ilintili olarak ilk kez 1890’larda kullanılmaya başladı. İlk başlarda bu bölgede yapılan danslardan sadece bir tanesiyken, kısa zamanda popüler olarak sahnelerde, sokaklarda yerini aldı ve kentin kenar mahallelerinde binlerce Avrupalı göçmenin bulunduğu varoşlara kadar yayıldı.
Yirminci yüzyılın başlarında tango dansçıları ve orkestraları, Buenos Aires ve Montevideo’dan Avrupa’ya giderek bu dansı yaymaya başladı. Avrupa’da ilk tango çılgınlığı Paris’te başladı ve sonrasında Londra, Berlin ve diğer önemli kentler de bu salgına katıldı. 1920’lere doğru gelindiğinde tango, New York ve Finlandiya’da da önem kazandı. Tango buralara geldiğinde daha az beden teması olacak şekilde değişime uğrayarak “Salon Tangosu”‘na dönüştü. Fakat sonraları Avrupa’da diğer dansların moda olması ve sinemanın icadı gibi sebeplerle popüleritesini yitirmiştir.
1929’da bütün dünyayı etkileyen büyük ekonomik buhran ve sonrasındaki siyasi krizler sırasında Tango, anavatanı Arjantin’de de büyük bir düşüşe geçmiştir. 1950’li yıllarda Juan Perón hükümetinin Tango’yu bir milli değer ve ulusal gurur meselesi haline getirmesiyle Tango tekrar altın yıllarını yaşasa da Perón hükümeti sonrasında Arjantin’de yaşanan askeri diktatörlük, halkın sosyal mekanlarda toplanmasını yasaklaması ve sonrasında ortalığı kasıp kavuran “Rock’and’Roll” çılğınlığıyla tekrar unutulmaya yüz tutmuştur. Tango, bu dönemlerde küçük dans klüplerinde yaşamını sürdürüp 1980’lerde dünya çapında canlanarak tekrar hayata dönmüştür. Bu canlanmaının kaynağında 1983’te Paris’te sahnelenmeye başlanan ve Claudio Segovia ile Hector Orezzoli tarafından tasarlanan “Tango Argentino” isimli şovun önemli bir payı vardır. Şov dünya çapında bir yankı uyandırmış ve Avrupa’nın her tarafında insanlar tango dersleri almaya başlamışlardır.